Balığı Rum'dan, Dolmayı Ermeni'den, Hamuru Türk'ten, Eti Kürt'ten Yiyeceksin


Zeytinyağlıyı, balığı Rumların, dolmaları, topiği Ermenilerin, hamuru Türklerin, eti Kürtlerin elinden yiyeceksin..."

. . .

Tüm yazıyı Oku Tüm Yazıyı Oku !

Biz Kazanacağız!

Birkaç yıl önce ABD’de bir mağaza yetkilisiyle sohbet ederken “Nerelisiniz?” diye sordu. “Türkiye’denim” deyince “Gelin size bir sarılayım. Memleketimi çok özledim” dedi. “Siz nerelisiniz?” dedim. “Ben ABD doğumluyum fakat babam Diyarbakır’dan buraya göç etmiş” dedi ve sonunda da Ermeni olduğunu söyledi.

Hayatımda en çok etkilendiğim olaylardan biridir bu.

Çünkü hep şöyle düşünürüz: Bu ülkeyi en çok biz seviyoruz. Kimse bizim kadar sevmiyor.

. . .

Tüm yazıyı Oku Tüm Yazıyı Oku !

Protokoller Bahane, Biz istersek şahane

Ermenistan ve Türkiye arasında ilişkilerin geliştirilmesi ve sınırların açılması için imzalanmaya çalışılan protokollerin altıncı yıl dönümü. Ben de tesadüfen akademisyenlerin, gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının katıldığı bazı toplantılar için ikinci ziyaretime geldim Ermenistan'a. Bu sefer Ermenistan'a direkt uçmak yerine, önce Tiflis'e uçakla oradan da arabayla Erivan'a geçtik. Yolun yarısında ise resmi olmasa da "dostluk" toplantısı akşam yemeğinde önce şarap, sonra vodka ile devam etti. Masada ne politikacıların inatları ne de birbirine parmak sallayan konuşmalar vardı. Hep beraber oturduk, aslında ne kadar benzediğimizi konuşmaya başladık... . . .

Tüm yazıyı Oku Tüm Yazıyı Oku !

Ermenistan: Anadolu Diasporası


Hilal Kaplan
11 Mayıs 2012

Orada bir ülke var uzakta. Gittiğinizde ve gördüğünüzde o kadar da uzak olmadığını fark edeceğiniz bir ülke. En işlek pazarının adı Malatya, en ünlü restoranının adı Antep, mahallelerinin adı Arapkir ya da Nor Maraş (Yeni Maraş), radyosunun adı Van olan bir ülke Ermenistan. Nüfusunun %70'inin atalarından en az bir tanesinin Anadolulu olduğu bir ülke... Uzaklık öğrenilen bir şeymiş çünkü, Ermenistan'a gidince öğreniyorsunuz.

Erivan'daki son akşam yemeğimizde, ataları Kayseri ve Sivas'lı olan Salpi Ghazariyan, son sözü almak istedi ve yüreğinden kopanları şöyle paylaştı:

"Bir şeyler söylemek istiyorum ama göz yaşlarım sözlerimi bölerse sizlerden şimdiden özür dilerim. Anılar garip şeyler, sadece size ait olmuyor, yaşandıklarıyla kalmıyorlar; nesilden neisle geçiyorlar. Anneannemin anılarıyla büyüdüm ben ve ne yazık ki hiçbiri güzel anılar değildi. Ama yine de adım gibi eminim ki anneannem şimdi bu masada olsaydı, buradaki herkesten çok sizlerle, Türkiye'den gelenlerle beraber daha rahat hissederdi kendisini. Ve biz bu gezi sayesinde o kötü anıların yerine güzel olanları koyabildik, keşke O da bugün, burada bizimle olabilseydi..."
. . .

Tüm yazıyı Oku Tüm Yazıyı Oku !