PATRİK MESROB II HAZRETLERİNİN İFTAR KONUŞMASI
Çok Değerli Dostlarım,
Bir kez daha Mübarek Ramazan ayı vesilesiyle iftar sofrasında bir araya gelebildiğimiz için Allah?a hamd ediyorum. Patriklerin, Hahambaşlarının, Padişahların iftar sofralarından eksik olmadıkları Osmanlı geleneğinden bugünlere kadar devam eden bu çoğulcu iftar geleneği, hoşgörünün, birlik ve beraberliğin, dostlukların abideleşmesini temsil ediyor. Ülkemizde aynı havayı soluyan bizlerin, aynı sofralar etrafında toplanmamız da aslında bir o kadar olağan. Mübarek Ramazan ayının tüm bereketiyle ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerken, bu mübarek ay süresince tutulan orucun, ve diğer ibadetlerin Yüce Allah'ın katında taksiratlarımızın affına neden olmasını diliyorum. Yurtdışındaki insanlar, biz burada, ülkemizde, tek vücuduz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları, bizim çıkarlarımızdır. Hepimiz de bu ülkenin çocuklarıyız, gidecek başka bir yerimiz yok. Artık atasözü haline gelmiş olan Ulu Önder Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" bir yandan yüreklerimize işlerken, diğer yandan kalleşçe şehit edilen güvenlik görevlilerimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Bizler bu iftar sofralarında din, dil, ırk, mezhep ayırmaksızın tek ALLAH inancıyla sevgi ve huzur içinde Müslüman kardeşlerimizin oruçlarını açmaları vesilesiyle bir arada bulunuyoruz. Yüce ALLAH'tan bulunduğumuz hassas coğrafyada ve tüm dünya üzerinde barışı ve huzuru getirmesini niyaz ederken, bunun büyük çapta biz insanların elinde olduğunun da bilincindeyiz. Üç semavî dinde de orucun ne kadar önemli bir yeri olduğunun farkında olarak, Yüce ALLAH'tan tüm ibadetlerimizi ve tutulan oruçlarımızın kabulünü diliyorum.
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
26 Sep 2007
Patriklik Merkez Kilisesi Salonundaki İftar Konuşması
Labels: Çok Kültürlülük, İstanbul'da Yaşam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder