Kaliforniya eyaleti, ABD içinde Ermenilerin en yoğun bulunduğu eyalet. Eyalet sınırları içerisinde hemen her büyük şehirde kalabalık bir Ermeni toplumu da mevcut. En büyük ve kalabalık oldukları yer ise Los Angeles ve civarı. Kalabalık oldukları kadar da epey etkililer. İçlerinde zamanında Türkiye'den gelmiş olanlar olduğu gibi, hiç Türkiye görmemiş olanlar da var. Kendilerine ait dernekleri, lokalleri, gazeteleri var. Ermeni diasporasının en güçlü olduğu, soykırım iddialarının en yoğun olduğu yerler buralar. .
Hemen tamamı Türkiye'den göç edenler tarafından kurulmuş olan İstanbul Ermenileri Organizasyonu da bu derneklerden birisi. Dernek yetkilileri ile uzun bir süredir çeşitli vesilelerle bir araya gelen Pasifika Enstitüsü yetkilileri, düzenledikleri festival için bir teklif iletmişler bu organizasyonun önde gelenlerine. Teklif kısa sürede kabul edilmiş ve İstanbul Ermenileri Organizasyonu festivalin ana destekçilerinden biri olmuş.
Pasifika Enstitüsü yetkilileri, iki toplum arasında özünde ve aslında zannedildiği veya gösterilmeye çalışıldığı gibi büyük problemler olduğuna inanmıyorlar. Karşılıklı anlayış, birbirini dinleme ve anlamaya çalışma, ortak kültürel değerlerimizi ön plana çıkararak diyalog çalışmaları ile güzel ve isabetli adımlar atılacağına inanıyorlar. Bu noktada yapılan bütün çalışma ve gayretlerde kısa sürede elde ettikleri meyvelerle ne kadar doğru bir yolda olduklarını da görmüşler.
Her yıl geleneksel olarak yaptıkları 'Kültürlerarası Dostluk Yemeği' münasebeti ile büyük ve tanınmış bir otelin salonunda toplanan 300'e yakın seçkin kişinin katıldığı programlarında konuşmacılardan birisi Ermeni asıllı bir polis müdürü idi. Davetliler arasında da azımsanmayacak sayıda Ermeni bulunuyordu. Los Angeles'ın seçkin bölgelerinden Pasadena'nın emniyet müdürlüğünü yapan Bernard Melekian, kısa bir süre önce de eyaletin bütün polis şeflerinin başına getirilmiş. Çok güzel bir konuşma ile salonda bulunanlara Pasifica ve yaptığı diyalog faaliyetlerini de öven Melekian, yemek sonrası zamanlarda da münasebetlerini devam ettiriyor.
İlk tanışmalarda, ilk defa irtibata geçildiğinde ve belli bir aşamadan sonra gerçekleştirilen ilk ziyaretler esnasında şimdiye kadar bu şekilde bir yaklaşımla karşılaşmadıkları için mesafeli bir şekilde hareket edenler çok kısa sürede anlaşıp kaynaşıyorlar. Bu güzel gelişmede hiç kuşkusuz son 30-40 yıl içerisinde Türkiye'den göç ederek ABD'ye yerleşen ve gerçekten de çoğu İstanbullu olan grubun katkısı büyük oluyor. Damak tadından içilen çaylara, dinlenilen şarkılardan tutturulan türkülere kadar bir ortaklık, benzerlik ve hatta aynılık mevcut. En çok izledikleri kanalların başında Samanyolu Televizyonu geliyor. Türkiye'deki bütün gelişmeleri takip ediyor, son dönemde devletler nezdinde olan yaklaşım çalışmalarını da heyecanla takip ediyorlar.
Ülkemizde yapılan güzel faaliyetleri anlayamayan, anlamak istemeyen, her fırsatta karalamaya çalışan gruplar hiç eksik olmamıştır. Benzer bir durum ABD'deki Ermeni toplumu arasında da yaşanıyor. İstanbullu Ermeniler, bu konuda zaman zaman ciddi sıkıntılar da yaşıyorlar. Bütün zorluklara rağmen güzel şeyler oluyor, hoşgörü ve anlayış diyenler, diyalog diyenler dünyaya huzur getirme adına önemli işler ortaya koymaya devam ediyorlar.
15 Mart 2009, Pazar
Esat Gürbüz, Zaman
gezginabi@zaman.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder