Kenan Pars: Ben Kelime-i Şahadet getirmiş bir Türk’üm!

 © pix Yılların sinema oyuncusu 87 yaşındaki Kenan Pars, “Kirkor Cezveciyan, kimliğimde kaldı. .

O’nu 1950’lerde Türk sineması siyah-beyazlığından kurtulamamışken tanıdık. Filmlerde ya başroldeki kızı büyük bir hırsla sevgilisinden ayıran zengin bir işadamını ya da Bizanslı bir komutanı canlandırıyordu. Evet, 500’ün üzerinde filmin çoğunda karakter oyuncusu olarak karşımıza çıkan Kenan Pars, bugün 87 yaşında. “Teklif gelse film setine parende atarak giderim” diyecek kadar oyunculuğunu seven Ermeni asıllı oyuncu Pars, “Türk müsünüz?” sorusuna bile sinirleniyor. Asıl adı Kirkor Cezveciyan olan sanatçı, “O isim sadece kimlikte kaldı. Ben orta yaştakilerin bile benim filmlerimle büyüdüğü, Kenan Pars’ım” diyor. Evinde 80 Atatürk fotoğrafı bulunduğunu söyleyen Pars, 83 yılını geçirdiği Bakırköy’de boncuklarla besmele işlemesi yapıyor ve sergi açmayı planlıyor.



Boncuk işlemeleriniz ne güzel! Ama bir çelişki var. Besmeleyi tabloya işliyorsunuz. Ama sizin asıl adınız Kirkor Cezveciyan değil mi?

Öncelikle işlemeleri beğendiğine sevindim. İslamiyet’i tanıyorum. Kirkor Cezveciyan, sadece kimliğimdeki adım. Kullanmıyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kenan Pars’ım. Üsküdar’da doğdum. Zonguldak’ta bir buçuk yıl kaldıktan sonra ailemle İstanbul’a döndük. 83 yıllık Bakırköylü’yüm.

O halde size “Türk müsünüz?” diye sormayayım.

Yapma gözünü seveyim. Şöyle anlatayım, dünyada kozmopolit üç ülke var: ABD, Rusya ve Türkiye. Amerika’daki halk, Amerikan. Ama doğma büyüme değil. Yahudisi’nden, İspanyolu’ndan, İngilizinden her milletten halk var. Rusya da öyle. Türkiye’de de Laz, Çerkez, Arap var. Ama asla ülkemiz Amerika ve Rusya gibi olmadı. Hepimiz kaynaştık. Şu anektodu çok severim: Atatürk’e bir gün suikast hazırlığı yapılıyor. Yapanlar yakalanıyor. Paşa, yaverlerine “Ermeni var mı içlerinde” diye soruyor. “Hayır” cevabını alınca “Boş ver o zaman” diyor. Şu anda Türkiye’de yaşayan Ermenilerin hiçbiri “Ben Ermeni’yim” demez. Çünkü her birinin bu topraklarda geçmişi var. Soruyorum sana Türkiye’de doğan bir Ermeni’ye bileklerini kessen ne akar diye sorsam ne cevabı verir?
Cevabı ne olur?

Beyaz fasulye, pirinç, leblebi, enginar, salatalık, kara lahana akar der. Türkiye’de doğan, Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanını taşıyan, bir Türk gibi yaşayan bir adama ne denir? Ben bir Türk’üm. Türk olmanın anlamını hissediyorsan sen de bir Türk’sün.

Dininizi değiştirdiniz mi efendim?

Hayır. Ben 25 yıl kilisede okudum. Annem vefat ettikten sonra kiliseye gitmedim. Dualar bana dokunuyordu. Kiliseyi rahatsız ettim. Babam, ağabeyim, ablam öldü. Kiliseye gitmedim. Ama dinimi değiştirmedim. Eşim, Konyalı Ermeni asıllı bir Türk. Narin ve Linda iken Çiğdem ismini alan iki kızımız oldu. Kızlarımdan biri, Aktör Ayhan Işık’ın ablasının oğlu olan bir Müslüman’la evlendi.

Siz nasıl Kelime-i Şahadet getirmeyi öğrendiniz peki?

Ben askerliğimi Balıkesir’de yaptım. Ali adında bir subayın emiriydim. Gayrimüslim olduğum için elime silah yerine kazma kürek verdiler. Akhisar-Sındırgı yolunun yapımında benim de emeğim büyüktür. Askerliğimin ilk günü, Ali Bey’in evinin kapısını çaldım. Eşi açtı. Bana çok çirkin göründü. Kadın, bana “Oğlum, bana günde iki kova su getir. Ama suyu bahçe tuvaletinin yanına dökmeden koyacaksın. Sen İstanbul çocuğusun” dedi. Diğer Ermeni asıllı gençler, marangozhanede çalışıyorlardı ve beni çekemiyorlardı. Birtakım iftiralarla oradan göndermek istiyorlardı. Çünkü içlerinde en adama benzeyeni bendim. Bir gün subayın eşi şöyle dedi: “Sizin de paskalyanız yaklaşıyor. Neler yaparsınız bayramınızda? Kırmızı yumurta, piyaz, uskumru dolması mutlaka yaparsınız” Tedirginlikle kadını dinledim. Paskalya geldi çattı. Ailemden uzaktaydım ve onları özlüyordum. Ali Subay bana, “Gel, bir aile yemeği yiyelim” dedi. Ben de gittim. Masa hazır. Kırmızı yumurtadan uskumru dolmasına kadar her şey masada vardı. Tüylerim ürperdi. Gözyaşlarımı tutamadım. Anladım ki o güne yani 20 yaşına kadar hep ters düşüncelerle büyümüşüm. O gün bambaşka biri oldum. Bir Müslüman, bayramını biliyor ve bayramımı kutluyordu. Ben de Müslüman olmasam da İslam dini adına bir şeyler yapmam gerektiğine karar verdim ve kulaktan dolma olarak duyduğum Kelime-i Şahadet’i öğrenmek istedim.

Hıristiyansınız ama İslam dinine de önem veriyorsunuz.

Evet. İslamiyet’i öğrenmeye çalıştım. Mezarımdaki tabelada bundan sonra ha Müslüman, ha Hıristiyan yazsın benim için hiçbir şey fark etmez.

Son dönemlerdeki yine çomak sokulmaya çalışılan Türk-Ermeni ilişkileri konusundaki yorumlarınız?

Bu çok uzun bir hikâye. Benim için Türk, Ermeni, Arnavut, Çekoslovak yok. Benim için Türkiye var. Ben bu ülkenin baş tacıyım. Bu ülke beni bu noktaya getirdi. Nereye gidersem Kenan Pars’ım. Tüm Anadolu’yu gezdim. Her yerde iltifat, saygı gördüm.

Tercüman 5 Feb 2007


Kenan Pars: Hat sanatına hayranım
GÜLİZAR BAKİ /Zaman
 © pix
Yeşilçam’ın unutulmaz karakter oyuncularından Kenan Pars’ın Dolmabahçe Sarayı’nda hat
sergisi açıldı. Boncuklarla hat yapan Pars,
hat sanatına hayran olduğunu söylüyor. Aslında Kenan Pars, onun artistlik ismi. Asıl adı Kirkor Cezveciyan olan Pars, Ermeni ve Hıristiyan. Ailesinin 500 yıldır İstanbul’da yaşadığını söyleyen Pars, 87 yaşında ve gönlü hâlâ sinemada.

Nereden çıktı bu sergi?

Dünya üzerinde olmayan bir sistem. İsmi yok bunun. İsmi ancak malzemenin ve esprinin karışımı olabilir: Boncuklarla hat sanatı. Hat fotokopilerinin üzerine boncuk yapıştırıyorum. Boş zamanları değerlendirmek için, hobi olarak başladım. Önce kağıt parçalarıyla kilim desenleri yaptım. Onlarla da sergi açtım; ama satamadım. Satamadım ve küstüm. Bir süre hiçbir şey yapmadım; ama sonra damadım dedi ki: “Baba bak sana göre bir şey var.” Ben de bunu yapsam yapsam boncukla yapabilirim, dedim. Sonra bunları yaptım.

87 yaşındasınız, hâlâ bir filmde oynamak istiyor musunuz?

Tabii ki istiyorum. Oyunculuk, dünyanın en güzel mesleği. Sinemacı olana kadar birçok iş yaptım ben; çilingirlik, tuhafiyecilik... 33 yaşımdan itibaren ise hep sinema oldu. Ama bir ara bıraktım. Seks filmleri furyasında sinemadan koptum. O pisliklerde oynadım çünkü. O sürede ayakkabıcılık yaptım. Ama her gün ağladım; “Nedir bu başıma gelenler, niye sinema sapıttı” diye. Furya bittikten sonra sinemaya geri döndüm.

Sonra yine uzun süredir gözükmediniz...

Arz ve talep meselesi. Şimdi bu işin organizasyonunu tiyatrocular ellerine aldılar. Bizimkiler hiç çalışmaya girişmediler. Onun için tiyatroculara kaptırdılar, onlar da tiyatrocuları oynatıyorlar. Ama iyi çalışıyorlar. Fakat tiyatrocular sinemayı ve televizyonu küçümsüyorlar. Yapmayın, Allah aşkına yapmayın! “Bereket versin” deyin. “Tiyatroda oynamayı çok seviyorum” deyin. Ama sinemayı, televizyonu küçümseyerek "tiyatro" deyip hava yapmayın kardeşim!

Tiyatrocular neden dizileri ve sinemayı küçümsüyor?

Genelde tiyatro dört başı mamur sanat olarak kabul edilir. Peki sinema ne, sinema manavlık mı? Sinema, 7 sanat dalını içinde barındıran bir sanayi. Şiir, tiyatro, resim, roman var, nasıl küçümsenir ki? Kafasızlık olur bu.

Tiyatrocuların ön planda olmasına üzülüyor musunuz?

Üzülüyorum tabii; ama tiyatrocuların davranışlarından dolayı üzülüyorum. Ben tiyatroyu çok severim. Ama açık konuşuyorum, bunlar yüzünden tiyatrocuları sevmiyorum. Yapmayın ayıp oluyor biraz. Koskoca sanatı nasıl ayak altına alırsınız, küçümsersiniz?

***

Hrant Dink cinayeti işlendiğinde ne hissettiniz? O dönem karışıktı biraz?

O, memleketin çocuğu değil mi? Bu ülkede ne canlara kıydılar, Çetin Emeç’i de vurdular. Abdi İpekçi gibi bir adamı da vurdular. Hepsine de aynı derecede üzüldüm. Ne fark eder, benim için o da benim adamım, benim canım ciğerim. Ben şimdi her gün ağlıyorum, şehitler için. Çünkü kimi öldürüyorlar; benim çocuğumu, benim torunumu öldürüyorlar!

‘Hıristiyanım; ama İslam’ın her şeyi bana ait’

“Ben Hıristiyan’ım. Ama Hz. Muhammed’i niye inkâr edeyim? 1,5 milyar insan onun arkasından gidiyor. Ben Müslüman bir ülkede yaşadığım için İslam’ın her şeyi bana aittir. Hiçbir şeyini benden alamazsınız. Üstelik kızım bir Müslüman’la evli. Ben de İslamiyet’e biraz yakınım. Sonuçta bu coğrafyanın çocuğuyum. Niye birbirimize ters bakalım? Arnavut’u, Laz’ı, Kürt’ü, Çerkez’i karışmışız. Aynı toprağa ayak basıyoruz, aynı bayrağın altındayız, başka seçenek yok; birbirimizi sevmeliyiz.”



Yönetmen, tiyatro, sinema ve dizi sanatçısı Kenan Pars (88), İstanbul'da bugün (10.3.2008) vefat etti

Yaklaşık bir aydır ağır grip tedavisi gören ve akciğer kanseri olduğu ifade edilen Pars, bu sabah saat 08.00'de kızının Beylikdüzü'ndeki evinde hayatını kaybetti.

Asıl adı Kirkor Cezveciyan olan Ermeni asıllı Pars'ın cenaze programının daha sonra belirleneceği ifade edildi.

KENAN PARS KİMDİR?
10 Mart 1920'de İstanbul'da doğdu. Bir dönem Yeşilçam filmlerinin sert mizaçlı karakterlerini canlandırdı. Pars,Bakırköy'de yaşamakta ve kendi adını taşıyan bir Milli Piyango bayii işletmekteydi.

ROL ALDIĞI FİLMLER
1954 Aramızda Yaşıyamazsın
1954 Beyaz Cehennem / Cingöz Recai
1954 Ecel Köprüsü
1954 Evlat Acısı
1954 Son Şarkı
1954 Vahşi Kız
1955 Artık Çok Geç
1955 Gün Doğarken
1955 Günahkar Baba
1955 Kanlarıyla Ödediler
1955 Ölüm Korkusu
1956 Büyük Sır
1956 Günah Köprüsü
1956 İntikam Alevi
1956 Köy Canavarı
1956 Öldürdüğüm Sevgili
1956 Sazlı Damın Kahpesi
1956 Sönen Yıldız
1957 Dişi Canavar
1957 Ebediyen Seninim
1957 Mahşere Kadar
1957 Pusu
1957 Yanık Kezban
1958 Asi Evlat
1958 Ateş Rıza
1958 Ayşe'nin Çilesi
1958 Bir Dilim Ekmek
1958 Çitlenbik
1958 Funda
1958 Gönülden Ağlayanlar
1958 Hayat Cehennemi
1958 Kederli Yıllar
1958 Kızımın Başına Gelenler
1958 Vicdan Azabı
1958 Yavrum İçin
1959 Balıkçının Kızı Gülnaz
1959 Gurbet
1959 İzmir Ateşler İçinde
1959 Ömrüm Böyle Geçti
1959 Ömrümün Tek Gecesi
1959 Samanyolu
1959 Şeytan Mayası
1959 Unutulmayan Aşk / Zeynebim
1959 Vatan Uğruna
1960 Elveda Hatıralar
1960 Evlat Yüzünden
1960 İçimizden Biri / Ölüm Çemberi
1960 İlk Aşk
1960 Şoför Nebahat
1960 Talihsiz Yavru
1961 Allah Cezanı Versin Osman Bey
1961 Aşk Ve Yumruk
1961 Bir Yetimenin Hasreti
1961 Bülbül Yuvası
1961 Kalp Yarası
1961 Karanlıkta Yaşayanlar
1961 Oğlum
1961 Sabırtaşı
1961 Şafakta Buluşalım
1961 Vahşi Kedi
1962 Acı Ve Tatlı
1962 Aramıza Kan Girdi
1962 Belki Bir Sabah Geleceksin
1962 Cehennem Yolcuları
1962 Derdimden Anlayan Yok
1962 Dilberler Yuvası
1962 Gençlik Hülyaları
1962 Küçük Beyefendi
1962 Lekeli Kadın
1962 Sahte Nikah
1962 Yavaş Yürü Yabancı
1963 Aşka Susayanlar
1963 Aşka Tövbe
1963 Başımı Belaya Sokma
1963 Kırık Anahtar
1963 Mukadderat
1964 Afilli Delikanlılar
1964 Avare
1964 Erkekler Ağlamaz
1964 Kaldırımlar Üstünde
1964 Karanlıkta Uyananlar
1964 Kocaoğlan
1964 Köye Giden Gelin
1964 Macera Kadını
1964 Mualla
1964 Ölüm Allahın Emri
1964 Şoför Nebahat Ve Kızı
1964 Varan Bir
1964 Vur Gözünün Üstüne
1965 Aklın Durur
1965 Ateş Gibi Kadın
1965 Beni Kadınlara Sor
1965 Bitirim Aşkı
1965 Devlerin Kavgası
1965 Ekmek Kavgası
1965 Ekmekçi Kadın
1965 Eller Yukarı
1965 Fakir Gencin Romanı
1965 Gizli Emir
1965 İki Yavrucak
1965 Kamyon Faresi
1965 Kara Kedi
1965 On Korkusuz Kadın
1965 Onyedinci Yolcu
1965 Ölüme Kadar
1965 Sırtımdaki Bıçak
1965 Son Kuşlar
1965 Şıngırdak Melahat
1966 Aşkın Kanunu
1966 Biraz Kül Biraz Duman
1966 Fakir Ve Mağrur
1966 Fatih'in Fedaisi
1966 İstanbul Dehşet İçinde
1966 Kanlı Pazar
1966 Katiller De Ağlar
1966 Kenarın Dilberi
1966 Meleklerin İntikamı
1966 Tehlikeli Oyun
1966 Tilki Selim
1966 Yiğit Yaralı Olur
1967 Ağa Düşen Kadın
1967 Aşkınla Divaneyim
1967 Düşman Aşıklar
1967 Serseriler Kralı
1967 Trafik Belma
1967 Üç Sevdalı Kız
1967 Zengin Ve Serseri
1968 Altın Avcıları
1969 Gizli Emir
1969 Kibar Ali
1972 Yirmi Yıl Sonra
1973 Aşkın Zaferi / Aşk ve Vatan
1973 Kara Murat Fatih'in Fermanı
1973 Kızım
1973 Lekeli Kadın
1974 Aç Gözünü Mehmet
1974 Başa Gelen Çekilir
1974 Bir Ana Bir Kız
1974 Bir Tanem
1974 Diriliş
1974 Eski Kurtlar
1974 Kanlı Sevda
1974 Mekansız Öldüler
1974 Memleketim
1974 Namus Belası
1974 Öpme Sev
1974 Parasızlar
1974 Silahın Elinde Kardeş
1974 Sosyete Behçet
1974 Tek Başına
1974 Tipsiz
1975 Adamını Bul
1975 Bana Beş Avrat Yetmez
1975 Beş Milyoncuk Borç Verir misin
1975 Bir Defa Yetmez
1975 Delicesine
1975 Gençlik Köprüsü
1975 Gördüğün Yerde Vur
1975 Hesap Günü
1975 Islak Dudaklar
1975 İnce Memed Vuruldu
1975 Kral Benim
1975 Macera
1975 O'nun Hikayesi
1975 Salak Bacılar
1975 Seferim Var
1975 Sevişerek Ölenler
1975 Sıra Sende Yosma
1975 Şafakta Buluşalım
1975 Şeftalisi Ala Benziyor / 24 Ayardayım
1975 Vur Tatlım
1975 Yarınlar Kimin
1976 Bitmeyen Şarkı
1976 Evlatlık / Çıngar
1976 Günahkar
1976 Kadı Han
1976 Krallar Eğleniyor
1976 Kurban Olayım
1976 Mağlup Edilemeyenler
1976 Ne Haber
1976 Ne Umduk Ne Bulduk
1976 Nereye Bakıyor Bu Adamlar
1976 Ölüme Yalnız Gidilir
1976 Parola Kartal
1977 Adalet
1977 Bir Adam Yaratmak
1977 İkimiz De Sevdik
1977 Ölmeyen Şarkı
1977 Şöhretin Bedeli
1977 Yangın
1979 Mücevher Hırsızları
1982 Kördüğüm
1984 Darbe
1985 Sosyete Şaban
1986 Kertenkele
1986 Uçurum
1987 Bomba
1987 Donanmanın Gülü
1987 İkisi De Cesurdu
1987 Kader Utansın
1987 Kuruluş / Osmancık
1987 Menekşeler Mavidir
1987 Sarışınım
1987 Yalnız Kadın
1987 Yarın Artık Bugündür
1987 Yeniden Doğmak
1987 Zirve
1988 Acı Su
1988 Emanet
1988 Hüküm
1988 Sana Can Dayanmaz
1988 Sis
1993 Çöplükler Kraliçesi
1993 Zirvedekiler
1994 Yorgun Ölüm
1999 Hayat Bağları
1999 Küçük Besleme
2000 Acılar

Yönetmen olarak
1961 Oğlum
1962 Derdimden Anlayan Yok
1963 Cinayet gecesi
1964 Ölüm Allah'ın Emri
1965 Aklin Durur
1966 Bir Ateşim Yanarım

 © pix


Please Click To Enlarge
http://turkiye-ermenileri.blogspot.com/

IMDB - Uluslarası Sinema Film VeriTabanı

Hiç yorum yok: